23 Kasım 2009 Pazartesi
Çok zordur ülkemizde öğretmen olmak. Eskiden saygı görürlerdi, şimdilerde o da kalmadı. Hatırlarım önünü iliklerdi rahmetli babam öğretmenlerimin önünde.
Evde öğretmenimle ilgili en ufak olumsuz bir cümle kuramazdım, çünkü ne olursa olsun öğretmen haklıydı. Dinlemezlerdi bile beni.
Şimdilerde, sistem öyle bir hal aldı ki, öğretmenler öğrenciler kadar, saygısız velilerle de uğraşmak zorunda kalıyor. Bir güç gösterisi ülkesi olduk ya, gücü olan karşısındakini ama parasıyla ama makamıyla eziyor. Aslında bu da ayrı bir yazı konusu, ezmek bu kadar hoşuna gidiyorsa kendinde olan hangi korkusunu kapatmaya çalışıyor acaba?
Ancak şu bir gerçek ki öğretmen eskiden gördüğü saygıyı artık görmüyor.
Ek ders ücretleriyle her yıl oynanıyor. Verecekleri fazladan 300-400 bin lira için sürekli karar alıp değiştirme yoluna gidiyor hükümet. Yapılan zam oranları ise polise yapılanın her zaman altında kalıyor.
Öğretmenevleri kapatılıyor, yenileri ancak Belediyeler tarafından açılırsa açılıyor. Onun da örnekleri iki elin parmaklarını geçmiyor. Yeni mezun olanlar da bir türlü kadroya alınmıyor.
Ancak iş kutlamaya gelince, kimse elimize su dökemiyor. Gelişmiş ülke öğretmenleri şaşırıyor. Böyle bir gününüz mü var diye.
Mecburen var, çünkü öğretmenlerimize verdiğimiz sosyal haklar ve imkanlar sizlerle kıyaslanınca öyle kısır ki, bari bir günü abartılı kutlayalım ki, sorumuluklarımızdan kaçalım! Demek bile kimseye acı gelmiyor.
AINTIDIR...