| ::Gizli Bahçem::
|
| | NAZIM HİKMET | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
ELİS Admin
Mesaj Sayısı : 212 Puan : 10949 Teşekkür : 4 Kayıt tarihi : 07/01/10
| Konu: NAZIM HİKMET C.tesi Ocak 09, 2010 11:26 am | |
| Nazım Hikmet
YAŞAMAYA DAİR
Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından.
1947 | |
| | | ELİS Admin
Mesaj Sayısı : 212 Puan : 10949 Teşekkür : 4 Kayıt tarihi : 07/01/10
| Konu: Geri: NAZIM HİKMET C.tesi Ocak 09, 2010 11:27 am | |
| Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız, yani, beyaz masadan, bir daha kalkmamak ihtimali de var. Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına, hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden, yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için, diyelim ki, cephedeyiz. Daha orda ilk hücumda, daha o gün yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün. Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu, fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz, yaşımız da elliye yakın, daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının. Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız, insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
1948
| |
| | | ELİS Admin
Mesaj Sayısı : 212 Puan : 10949 Teşekkür : 4 Kayıt tarihi : 07/01/10
| Konu: Geri: NAZIM HİKMET C.tesi Ocak 09, 2010 11:28 am | |
| KIZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.
çocuklar ölmesin..şeker de yiyebilsinler
NAZIM HİKMET RAN | |
| | | ELİS Admin
Mesaj Sayısı : 212 Puan : 10949 Teşekkür : 4 Kayıt tarihi : 07/01/10
| Konu: Geri: NAZIM HİKMET C.tesi Ocak 09, 2010 11:30 am | |
| SENİ SEVİYORUM
Çömeldim, bakıyorum toprağa. Otlara bakıyorum, böceklere bakıyorum. Mavi mavi çiçek açmış dallara bakıyorum, Sen bahar toprağı gibisin sevgilim sana bakıyorum
Sırtüstü uzandım görüyorum gökyüzünü, Ağacın dallarını görüyorum. Sen, bahar mevsiminde gökyüzü gibisin sevgilim seni görüyorum
Gece kırda ateş yaktım, ateşe dokunuyorum Suya dokunuyorum, Kumaşa dokunuyorum, Gümüşe dokunuyorum, Sen yıldızların altında yakılan ateş gibisin sevgilim sana dokunuyorum
İnsanların içindeyim seviyorum insanları Hareketi seviyorum Düşünceyi seviyorum Kavgamı seviyorum Sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim, SENİ SEVİYORUM.
NÂZIM HİKMET RAN | |
| | | alicavush Aktif Üye
Mesaj Sayısı : 5 Puan : 10477 Teşekkür : 0 Kayıt tarihi : 17/01/10
| Konu: Geri: NAZIM HİKMET Paz Ocak 17, 2010 11:38 pm | |
| teşekkürler hepside çok güzel | |
| | | | NAZIM HİKMET | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|